Kulüpler Dünya Kupası’na son 16 turunda veda eden Inter'de Lautaro Martinez, isim vermeden Hakan Çalhanoğlu'nu hedef aldı ve takımdan ayrılması gerektiğini söyledi.
Martinez, 2-0 kaybedilen Fluminense maçının ardından sakatlığı nedeniyle turnuvada oynayamayan Hakan Çalhanoğlu'nu şu sözlerle hedefe almıştı:
"Inter'de kalmak istiyorsan bunu gerçekten istemelisin, çünkü burada hedefler için savaşıyoruz. İsim vermeyeceğim ama hoşuma gitmeyen pek çok şey gördüm. Kaptan ve takım lideri olarak bunu söylemek zorundayım. Ya bu takımın tarafındasındır ya da değilsindir. Biz büyük bir takımız, Şampiyonlar Ligi'nde zirveye çıktı ve bu şekilde devam etmek istiyorum. Mesaj açık: Kalmak istemeyen varsa, elveda."
BAŞKAN MAROTTA: "LAUTARO'NUN ÇAĞRISINA KATILIYORUZ"
Inter Başkanı Giuseppe Marotta, Martinez'in açıklamasının Hakan Çalhanoğlu'na yönelik olduğunu doğruladı.
Marotta, Sport Mediaset'e verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
"Lautaro takım kaptanı olarak bazı gerçekleri dile getirdi. Her zaman söylediğim bir şey var: Bir oyuncu ayrılmak istiyorsa, gitmesi en doğrusudur. Şu ana kadar bunu açıkça ifade eden olmadı ama belki de Çalhanoğlu’na göndermede bulunuyordu. Bu, sezon sonlarında yaşadığımız klasik durumlardan biri. Hakan’la konuşacağız ve Inter’in çıkarları doğrultusunda en iyi çözümü bulacağız. Lautaro’nun çağrısı kulüp tarafından da paylaşılıyor. Bu ruh bizi başarıya taşır."
HAKAN ÇALHANOĞLU PATLADI: "SAYGI TEK TARAFLI DEĞİLDİR!"
Inter forması giyen milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu, takım arkadaşı Lautaro Martinez ve kulüp başkanı Giuseppe Marotta'nın kendisini hedef alan açıklamalarına sosyal medya hesabı aracılığıyla yanıt verdi.
Çalhanoğlu paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Şampiyonlar Ligi finalinde yaşadığım sakatlıktan sonra, yine de takımla birlikte Amerika'ya gitmeye karar verdik. Orada olmak, oynayamasam da takımı desteklemek, benim için çok önemliydi.
Maalesef, ABD'deki bir antrenmanda tamamen farklı bir bölgede yeni bir sakatlık yaşadım.
Teşhis: kas yırtığı.
Bu sakatlık, turnuva boyunca sahada olmamı imkansız hale getirdi.
Orada olmamamın başka bir nedeni yok. Arka planda başka hiçbir şey yok.
Dün kaybettik. Ve bu canımı yaktı.
Sadece bir futbolcu olarak değil, gerçekten takımıma değer veren biri olarak üzüldüm.
Şu an sakat olsam da, maçtan hemen sonra birkaç takım arkadaşımı aradım, moral vermek için.
Çünkü gerçekten önemseyince bunu yapmam gerekiyordu.
Beni asıl şaşırtan ise sonrasında söylenen sözler oldu.
Ağır sözlerdi.
Bölücüydü, birleştirici değil.
Kariyerim boyunca asla bahane aramadım. Hep sorumluluk aldım.
Ağrıyla da oynadım. Zor anlarda hep ön saflarda oldum.
Lafla değil, icraatla konuştum.
Her görüşe saygı duyarım — özellikle bir takım arkadaşımın ya da başkanımın görüşüne.
Ama saygı tek taraflı değildir.
Sahada da saha dışında da her zaman saygı gösterdim.
Ve inanıyorum ki futbolda da hayatta da gerçek güç, özellikle duygular yoğunken saygı göstermektir.
Bu kulübe asla ihanet etmedim. Inter'de mutsuz olduğumu hiç söylemedim.
Geçmişte teklifler geldi — çok cazip teklifler. Ama kaldım.
Çünkü bu formanın benim için ne ifade ettiğini biliyorum.
Ve yaptıklarımla da bunu net biçimde gösterdiğime inanıyorum.
Ülkemin kaptanlık bandını takma onuruna eriştim.
Ve öğrendim ki liderlik, en kolay anlarda parmakla suçlamak değil, takımının yanında durmaktır.
Bu oyunu seviyorum. Bu kulübü seviyorum.
Ve her gün uğruna savaştığım bu renkleri seviyorum."
Habere git: Hürriyet